sabah 9, akşam 18
sonra başka mecburiyetler
sıkışıp kaldık.
sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
bu kadar ağır olmamalı.
sonra başka mecburiyetler
sıkışıp kaldık.
sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
bu kadar ağır olmamalı.
hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
ne saçma...
Modern dünya insanının haytını özetleyen bir şiirle başlayayım dedim.
Aylardır dışarı çıkmamış sabah 8 akşam 6 çalışmış modern köleler olarak bir pazar rahat nefes alalım diye düştük yollara!
Hacıosman metrosunun önünden Garipçe Köyüne giden otobüslere bindik, sabah 10da oradaydık. Şansımıza aralık ayı olmasına rağmen hava güzeldi. Denizin dibinde kahvaltımızı yaptık.
Kişi başı 40tl verdik kahvaltıya. Bizim gibi pintiler için çok para vallahi sizi bilemem :)))
Bloglarda ismi geçen yerler deniz kenarında değildi bu arada! Zaten rezervasyonda yapmıyorlardı. Gidip görünce
iyi oldu dedik :)
Garipçe güzel yer, mis gibi Karadeniz havası aldık. 3. köprüyü de gördük, zaten hemen altında yaptık kahvaltımızı da.
Kahvaltıdan sonra diğer modern dünya insanları gibi selfilerimizi çektik, sonra yine çektik, yine çektik...
Rumeli Feneri kapalıydı ama önündeki banklardan bile manzara muhteşemdi.
Yürüyerek Garipçe Kalesine gidelim dedik, 15 dakika yürüdükten sonra vazgeçip ilk otobüse bindik :))
Garipçe Kalesi, İstanbul'da Garipçe sırtlarındaki Osmanlı döneminden kalma kaledir.
Sultan III. Mustafa tarafından 1757-1774 yıllarında yaptırılmıştır.
Surlarda bir tur atıp birkaç selfi daha çektikten sonra gezimize sonlardırdık.
Selfimatiksiz olmaz :)
İstanbul'da yaşayan modern köleler için güzel bir alternatif.
Hem yakın hem de stresten uzaklaşmak için her şey var.
Toplu taşıma ile de özel araçla da kolayca gidilebilir.
Özel gün fotoğrafçıları beleş olan her yerde :)
bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
ne saçma...
Modern dünya insanının haytını özetleyen bir şiirle başlayayım dedim.
Aylardır dışarı çıkmamış sabah 8 akşam 6 çalışmış modern köleler olarak bir pazar rahat nefes alalım diye düştük yollara!
Hacıosman metrosunun önünden Garipçe Köyüne giden otobüslere bindik, sabah 10da oradaydık. Şansımıza aralık ayı olmasına rağmen hava güzeldi. Denizin dibinde kahvaltımızı yaptık.
Kişi başı 40tl verdik kahvaltıya. Bizim gibi pintiler için çok para vallahi sizi bilemem :)))
Bloglarda ismi geçen yerler deniz kenarında değildi bu arada! Zaten rezervasyonda yapmıyorlardı. Gidip görünce
iyi oldu dedik :)
Garipçe güzel yer, mis gibi Karadeniz havası aldık. 3. köprüyü de gördük, zaten hemen altında yaptık kahvaltımızı da.
Kahvaltıdan sonra diğer modern dünya insanları gibi selfilerimizi çektik, sonra yine çektik, yine çektik...
Rumeli Feneri kapalıydı ama önündeki banklardan bile manzara muhteşemdi.
Yürüyerek Garipçe Kalesine gidelim dedik, 15 dakika yürüdükten sonra vazgeçip ilk otobüse bindik :))
Surlarda bir tur atıp birkaç selfi daha çektikten sonra gezimize sonlardırdık.
Selfimatiksiz olmaz :)
İstanbul'da yaşayan modern köleler için güzel bir alternatif.
Hem yakın hem de stresten uzaklaşmak için her şey var.
Toplu taşıma ile de özel araçla da kolayca gidilebilir.
Özel gün fotoğrafçıları beleş olan her yerde :)
Metrodan indikten sonra hangi otobüsler kalkıyor oraya?
YanıtlaSilMerhabalar, Hacıosman metrosunun önündeki duraklara sorduk sağolsun şu dediler bindik. Özellikle numara filan yazmıyorum çünkü kaldırılıyor, değişiyor. Otağtepe yazımda vermiştim bir sonraki yıl farklılıklar olmuştu, bu sebeple yazmamaya çalışıyorum. iyi gezmeler :)
Sil