17 Aralık 2017

Türkiye Şehirleri: Adana - Hatay


Uçakla GAP Turu 9-14 Ekim


1- ADANA -Pazartesi
Taş Köprü ve Eski Adana Ramazanoğulları Dönemi -Saat kulesi. 
1- HATAY - Pazartesi
Harbiye bölgesi - Antakya - Habibi Neccar Camii - Antakya Müzesi

2- Adıyaman - Salı
Atatürk Barajı - Cendere Köprüsü - Nemrut
3- Batman - Çarşamba
Adıyaman Nisibbi Köprüsü - Hasan Keyf
4-Mardin (2 gün) - Çarşamba/ Perşembe
Midyat -Dara Antik kent- Deyrul Zafaran Manastırı - 
Kasimiye Medresesi - Mardin Müzesi - Mardin Sokakları (Abbaralar) 
Süryani Kahvesi - Dibek Kahvesi 


5- Şanlıurfa-Cuma
Balıklı Göl - Halilulrahman Cami- Şanlıurfa Mozaik Müzesi - Kelaynak Kuşları - Harran Kültür Evi - İlk Üniversite Sit Alanı - Batık Şehir Halfeti -
Mırra Kahvesi - Şıllık Tatlısı
6- Gaziantep-Cumartesi
Zeugma Mozaik Müzesi - Gaziantep Kalesi ve Milli Mücadele Müzesi -  
Bakırcılar Çarşısı - Cam Müzesi -

Herkesin bir hayali var, benimkilerden biri dünyayı gezmek. Ama önce kendi ülkemi gezip ondan sonra yurt dışına açılmak gibi de bir ön şartım var. Yakın yerlere bir şekilde yolum düşüyordu ama Güneydoğu Anadolu Bölgesi gibi İstanbul'a uzak yerlere, yolumun üzerindeydi de gittim gördüm deme şansım olmuyordu maalesef. Bunun için planlı bir şekilde bir tura katılarak bu işi halletmeye karar verdim.
Gap turuna katıldığımı duyanlar haberleri izlemiyorsun galiba, emin misin, kaçırmasınlar  seni gibi sorular sordular. Ama Gap turu beklediğimden de iyi geçti. Suriye sınırından geçmek, Türkiye haritasındaki güney sınırında arabayla yol almak, polis/asker çevirmelerine takılmak... Bunlar ilk kez deneyimlediğim şeyler...
 Hani televizyondan izlediğimiz şiddet, terör gibi caydırıcı unsurlara rastlamadık çok şükür. Gezdiğimiz şehirlerin hepsinde bir sıra gecesi havası vardı. Yurdum insanı Türk Bayrağının dalgalandığı her yerde aynı yani.. İnsanlarımız sıcak ve güler yüzlü. Her şehirde güzel ağırlandık, yardımsever ve nazik insanlarla karşılaştık.
Uçsuz bucaksız yollar, göz alabildiğine sarı tarlalar. Hele Mezopotamya toprakları harikuladeydi. Tüm önemli yapılar Mezopotamya topraklarına karşı inşa edilmiş. Güneydoğunun denizi yani... Vakti olan gidip görmeli ve neden diğer insanlar bu toprakları almak istiyorlar fark etmeli.

Gelelim Gap Turuna Nasıl gittik?

Biz touristica ile gittik! Hem rehberimiz hem şoförümüz hem de muavinimiz mükemmel insanlardı. Rehber harikaydı, onun disiplini sayesinde sorunsuz bir tur yaşadık. Tabii diğer katılımcıların da uyumlu olduğunu söylemek isterim. Hepsi birbirinden değerli ve güzel insanlardı. 3'te Mecidiyeköy'den servisimiz aldı bizi, 4,30 da Sabiha Gökçen'deydik. 7'de otobüs ve rehberimiz bizi Adana'da bekliyordu. Hatırlatmak isterim, şuan ki güzergah bizimkinden farklı!

Rehberimiz :)
1- ADANA
Taş Köprü ve Eski Adana Ramazanoğulları Dönemi -Saat kulesi.






Ziya Paşa'nın mezarı! Adana Valisiymiş. Mekanı cennet olsun.

2- HATAY
Harbiye Bölgesi - Antakya - Habibi Neccar Camii - Antakya Müzesi


Adana'dan sonraki durağımız, Hatay. 3 semavi din içinde kutsal olan nadide yerlerin başında geliyor.
Yazının başında bahsettiğim ve tüm gezi boyunca devam edecek olan uçsuz bucaksız tarlalar manzaramız burada başlıyor.
 Belen geçidinden geçerek Amik ovasına ulaşıyoruz. Amik ovası aslında bir gölmüş ama bataklık haline geldiği için planlı olarak kurutulmuş. (Kpssye hazılananlar zaten bu bilgiyi biliyordu he he)

Gavur Dağı olarak bilinen Nur dağından sonra da Hızır İlyas as'ın buluştuğu yer olan
Saman dağından geçiyoruz.

Antakya'nın içinden geçen Asi nehri, tersten akan nehir olarak biliniyor. Sebebi de çok rüzgar estiği için tersten akıyormus gibi bir yanılsama olmasıymış.




Antakya'nın dar sokaklarında geziyoruz! 


Antakya müzesine gidip mozaikleri görme serüvenine başlıyoruz. Zira bu ilk olmayacak :)
Ayrıca ilk mozaikteki tanrıya dikkat, tüm mozaik müzelerinde mevcut!!!


Habibi Neccar Camii
 Topraklarımızdaki ilk camii. Hem de hristiyanlar için kutsal olan Petro ve Yuhanna'nın mezarı bu caminin içinde.


Harbiye Bölgesi, Hatay'ın nefes alınacak yerlerinden birisi. Suyun üzerine konmuş masalar, ağaçlar, su sesi.. Güneydoğu sıcağından oraya kaçmak güzel bir fikir olabilir. Çöldeki vaha gibi yani..

Her yerin olduğu gibi Harbiye'nin de bir hikayesi var ve Mitolojik çağa dayanıyor. Zeus'un oğlu Apollon, Dapneye aşık olur. Dapne'de bu aşkı anlayınca Apollon'dan kaçar ve ağaca saklanır, tanrıya dua eder. Duası kabul olan Dapne, defne ağacına dönüşür ve gözyaşları da şelaleye. Şelaleden çok fazla su akmıyor ama her yerde su sesi var.



Konaklamak için Suyun Gözü anlamına gelen Ayıntap - Gaziantep şehrine gidiyoruz.
Sabahleyin de Adıyaman'a doğru yol alacağız. Antep'i son gün gezeceğiz!
devam edecek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder