12 Mayıs 2015

Türkiye'de Gezilecek Yerler: Edirne (2)

Ne günmüş be yaz yaz bitmiyor :D

Nerede kalmıştık...
Evet Meriç Nehrinin kenarında güzel bir yemek yemiştik, Allah af etsin!
Buradan sonraki durağımız Edirne'nin camileri...
İlk önce Üç Şerefeli Camii ile başladık gezmeye. Her caminin bir sürü hikayesi var!
Mesela bu camiinin 4 minaresi var dördü de farklı padişah tarafından inşa edilmiş.
Hepsi de diğerinden farklı olsun diye devirlerinin son teknolojilerini kullanmışlar.
Birçok açıdan da ilklerin camisi olarak adlandırılmakta.
Dört minaresinin biri üç, biri iki, ikisi birer şerefeli olup baklavalı, şişhaneli, çubuklu ve burmalı motif üsluplarıyla bezenmiştir.


Camiye adını veren üç şerefeli minare, Selimiye yapılana kadar minarelerin en büyüğü kabul edilirdi. Külahıyla birlikte 76 m. olup merdivenindeki toplam basamak sayısı 203'tür.
Şerefelerine üç ayrı yoldan çıkılır.
Bu tarzıyla bir ilktir ve birinci merdiven bir ile üçüncü şerefeye, ikinci merdiven ikinci ile üçüncüsüne, üçüncü merdiven ise; doğrudan üçüncü şerefeye götürür.
Üç Şerefeli'nin bir başka özelliği; camisiyle birlikte kesme taş kullanılarak yapılan ilk minare oluşudur.
Baklavalı minare Fatih Sultan Mehmet döneminde yaptırılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet bu minareyi Peykler Medresesini yaptırırken ekletmiştir.
Kuzeybatıdaki tek şerefeli olan minare 1610 yılında Sultan I.Ahmet tarafından; Burmalı minare ise Sultan II.Mustafa tarafından yaptırılmıştır.
Caminin ilk ve asıl minaresi Üç Şerefeli'dir.
Üç Şerefeli Caminin kapısı özgün durumuyla neredeyse cami kadar ün yapmıştır.
Mimarı ise Mimar Sinan ustasıymış.


İkinci gezdiğimiz Cami, Eski Cami!
Fetret döneminde yapılmış. Edirne'deki en eski cami imiş.
Bu camide Cuma Hutbeleri 600 yıldır kılıçla yapılıyormuş.
Çünkü Osmanlı döneminde, kılıçla fethedilen yerlerde hutbeler de kılıçla okunurmuş. Ayrıca
Bandırma Edincik'teki Emir Sultan Cami'nde 612 yıldır, Kastamonu'daki Atabeygazi Cami'nde 737 yıldır, Çanakkale'nin Gelibolu ilçesindeki Gazi Süleyman Paşa Cami'nde ise 700 yıldır bu gelenek devam ediyormuş.


Ve son camimiz tahmin edeceğiniz üzere Mimar Sinan'ın ustalık eseri olan cami: Selimiye Cami!
İstanbul fethedileli yıllar olmuş ama 2. Selim İstanbul dururken buraya yaptırmış camisini.
Neden acaba?
İlk rivayet; çocukluğu burada geçmiş bu camiyi yaptırarak vefa borucunu ödemiş şehre.
İkinci rivayet; babası Kanuni'nin camisinden daha büyük bir yapı yapmak saygısızlık olur diye düşünmüş.
Üçüncü rivayet ise bir rüya! Caminin yeri rüyada tarif edilmiş!
Bunların hangisi doğrudur bilinmez, bana aktarılanı yazdım. Bence hepsi olabilir, üç rivayette de vefa var çünkü :)
Selimiye Cami ile ilgi anlatılan başka bir hikayede ters lale olayı. Caminin içinde sütunlardan birinde ters lale motifi var. Cami yapımına karar verilmiş, yer seçilmiş (yukarıdaki rivayetlerden birine göre)... Fakat yerin bir kısmı yaşlı bir teyzeye aitmiş ve arsasını satmamış. Uzun süre ikna edilememiş. Sonunda satmaya bir şartla razı olmuş: Camiye öyle bir şey yapın ki yüzyıllar geçse de benim ismim de hatırlansın demiş. Daha önceleri buralar lale bahçesiymiş Mimar Sinan'da bu teyzenin şartını yerine getirmek için bir sütuna lale motifi işletmiş ama kadının aksiliğini belirtmek için laleyi ters yaptırmış. Ve şuanda da olduğu gibi teyze hala anılıyor. Tabii bu hikayenin de gerçekliği muallak :)

Selimiye ile ilgili anlatacağım son şey de sayılarla ilgili!
Mimar Sinan malumunuz yeniçeri yani devşirme yani sonradan Müslüman olmuş. Bu yüzden de yaptığı camiler bazı çevrelerce eleştirilmiş. O da ustalık eseri olan bu yapıda İslam inancının ne kadar kuvvetli olduğunu sayılarla cümle aleme göstermiş!!!.
5 pencere İslamın 5 şartı!
6 minare imanın şartı!
32 kapı 32 Farz!
54 çini 54 farz!



Son olarak da Mimar Sinan ile bitirelim. 
Selimiye Caminin önüne Mimar Sinan heykeli yapılmış. Daha önce gittiğimde görmemiştim. Yani yeni olduğunu düşünüyorum.


Teşekkür kısmı olmadan bu yazı bitmemeli:)
Esenler Belediyesi'ne bu güzel gün için çok teşekkür ediyorum. Allah sayılarını arttırsın :D
Konya, Amasya, Bursa, İznik bu sayılara dahil olabilir.
Rehberimiz Dilek Hanım'da çok sempatikti, sağ olsun birçok şeyi onun vesilesiyle öğrendik.
Organizasyon sorumlumuz X hanım'a da (yüzü aklımda ama adı aklıma gelmiyor:( ) ilgi ve alakası ve gülen yüzü için teşekkür ederiz.