Erzincan'da Gezilecek Yerler
Erzincan, Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Fırat Nehri'nin hayat verdiği topraklara sahip muhteşem şehirlerimizden biridir. Tarihte Urartu, Pers, Med, Hitit, Roma Bizans gibi devletlerle temas etmiş Mengücekliler devletine başkentlik yapmıştır. Deprem bölgesi olması sebebiyle maalesef tarihinde birçok yıkım görmüştür. Buna rağmen muhteşem güzelliğinden bir şey kaybetmemiştir.
Erzincan gezimize, ilimizin en güzel ilçelerinden biri olan Kemaliye nam-ı diğer Eğin'den başlıyoruz. Fırat Nehri'nin en olağanüstü halini buradan seyredebilirsiniz. Apçağa Köyü, bir Karadeniz yaylası ya da Ege'nin şirin bir sahil kasabası gibi. Yokuş çıkarken gelen su sesleri, etrafın yemyeşil ağaçlarla çevrili olması sizi de şaşırtacak. Başpınar Recep Yazıcıoğlu Köprüsü, Karanlık Kanyon, Mani Yolu, Lökhane, Ahmet Kutsi Tecer ve diğer yerler... Hepsi yazının devamında :)
Gidemediğin yer senin değildir!
Köprü deyip geçmeyiniz. Devlet-Millet işbirliği ile yapılmış 30 yıllık mücadelenin başarısıdır Başpınar Recep Yazıcıoğlu Köprüsü. Adına kitap yazılmış, filmi çekilmiş bir başarı öyküsü yatmaktadır. Detaylı bilgileri başlıktaki linklerden alabilirsiniz.
Karanlık Kanyon
Erzincan ilinin Kemaliye ilçesinde yer alır. Karanlık Kanyon, Fırat Nehri'in bizlere armağan ettiği ülkemizi güzelleştiren ve etkileyici kılan noktalardan biridir. Aynı zamanda dünyanın en büyük kanyonları arasında yer almaktadır. Karanlık Kanyon'da tekne turu yapılabildiği gibi bir çok doğa sporu yapılmaktadır.
Karanlık Kanyon Tekne Turu
Kemaliye Taş Yol / Tünel
Erzincan'ın Karanlık Kanyonu Kemaliye ilçesinin hemen yanı başında yer alıyor ve Kanyon boyunca devam eden yolda irili ufaklı birçok tünel var. 8 kilometre uzunluğunda, dağların oyulması ile yapılmış bu tünel yollar, yıllarca ilçenin ulaşımı için kullanılmış. Dedelerin yapmaya başladığı yolları torunlar tamamlamış ve 132 yıl sürmüş. Tamamen insan gücüyle inşa edilmiş. Erzincan-Sivas karayoluna bağlanan Kemaliye'nin taş yolu, şimdi turizm amaçlı kullanılıyor.
Lök Hane
Lök Tatlısı, Erzincan Kemaliye ilçesinde ceviz ve dutun karışımıyla yapılan bir tatlı. Lök hane denilen yerlerde üretiliyormuş.
Kemaliye Mani Yolu
Osmanlı döneminde Eğinli kasaplar, ülke genelinde ruhsatlı kasap olarak adlandırılmışlar. Ülke genelinde yapılan kesimler için, sık sık memleketlerinde sevdiklerini bırakıp giderlermiş. Uzun soluklu gidişlerinin ardından köylerinde yalnız kalan kadınlar da artlarından maniler söyleyip hasretlerini dile getirirlermiş. İşte bu maniler Kemaliye ilçe merkezinin üst tarafındaki bir yolda, tabelalara yazılıp sergilenmektedir. Bu yola Mani Yolu ismi verilmiştir. Aşağıdaki fotoğraf da manzarası :)
Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan ve TÜBİTAK tarafından desteklenen “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kurulmuştur. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmaktadır. Gezmek isteyenler için Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Erzincan Üniversitesi Hacı Ali Akın Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu Kemaliye kampüsü içindedir.
Girlevik Şelalesi - Kalecik Köyü
Munzur Dağının etekleri... Ne muhteşem yerler gizliyormuş meğerse. Yıllarca haberlerde Munzur Dağlarında çıkan olayları dinleyince insan gerçekten şaşıp kalıyor.
İşte Girlevik Şelalesi onlardan sadece biri. Harikulade bir yer, şahsen kışın da ziyaret etmek isterim. Munzur Dağı eteklerindeki Kalecik köyünde yer alan 9 ayrı kaynak suyunun birleşmesiyle oluşan Girlevik Şelalesi, 40 metre yükseklikten akmaktadır. Doğa yürüyüşüne çıkabilir piknik yaparak güzel bir hafta sonu geçirebilirsiniz.
Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirindeki Köy, Apçağa Köyü - Kültür Evi - Çay Bahçesi
Munzur Dağının Etekleri
Orda bir köy var, uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
Ahmet Kutsi Tecer
Ahmet Kutsi Tecer Kültür Evi
Ahmet Kutsi Tecer meşhur şiirini Apçağa Köyünde yazmıştır. Ahmet Kutsi Tecer'e yad etmek ve yeni nesillere anlatmak için de bir kültür evi düzenlenmiştir.
Apçağa Köyü
Çağlayan su anlamına gelen Apçağa’nın tarihi MÖ 2’nci yüzyıla kadar uzanıyor. Asur, Pers, Roma-Bizans, Arap kültürlerine ev sahipliği yapan Apçağa, 1421’de Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katıldı. Munzur Dağı’nın eteklerinde yer alan köyün cazibesinin kaynağı koruma altına alınan 200-300 yıllık ahşap evleri. Osmanlı’nın sivil mimarisini yansıtan evlerde sofa, divanhane, kiler, selamlık gibi bölümler ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Osmanlı mimarisini gösteren evleri dışında tarihi hamamı ve fırınıyla pek çok çeşmesi bulunan Apçağa, okuma odası olan ender köylerden. Köyün müzesinde ise eski dönemlerine ait pek çok eser sergileniyor.
Erzincan Merkez (Mengücekliler)
Yazının başında da belirttiğimiz gibi Erzincan deprem bölgesinde ve maalesef yıkım yaşandığı için merkez yeni inşa edilmiş. Rehber bizi Bakırcılar Çarşısına yönlendirdi, biz de orayı gezdik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder