Arkadaşlardan biri Haziran 2009'da Bursa'da evlendi ve oraya yerleşti. Ben de nikahı bahane ederek kısa bir Bursa gezisi yapmış oldum. Ulu Cami, Yeşil Cami, Yeşil Cami Müzesi, Emir Sultan Cami ve güzergahta olan yerleri fotoğraflama imkanı buldum.
Hacıvat ile Karagözün memleketi, Osmanlı'nın başkenti olan bu şehrin bir günde gezilmesi elbette mümkün değil. Fakat birbirine yakın birkaç yeri görme imkanım oldu çok şükür.
Her gittiğim yerde enteresan şeyler beni bulur burada da buldu. Şimdi ben düğün evinden ayrıldım, bana tarif edilen yöne doğru gidiyorum. Yolun karşısına geç, yol bitene kadar devam et, oradan otobüs geçiyor dediler, tarifim de bu :) Neyse indim bir de büfe buldum ki zaten var demişlerdi. Büfedeki amcaya bir soru sordum, o da sağ olsun cevapladı. İkinci soruda adam dişlerini sıktı, sinirlendi yani. İstanbul'daki büfelerde olsa herhalde sinir küpü olurdu dedim içimden. Sonra bir öğrenciyle tanıştım, Emir Sultan'dan dönerken ona da anlattım. O da buradakiler böyle abla, öğrenciden de hiç hoşlanmıyorlar, turistten de dedi. Ayak üstü dertleştik :) Neyse büfeden kartı aldım. Kullanımı İstanbul'daki değildi diye hatırlıyorum. Zaten bu bilet yüzünden büfeciye birkaç soru sormak zorunda kaldım. Yoksa niye kızdırayım yaban ellerde elin büfecisini :(
Otobüs geldi, şoföre de sordum tabii :D Sağ olsun o da açıkladı, garantiye almak lazım :)
Yeşil Cami yakınlarında indim. Orada birine sordum, gezeceğim yerler belliydi zaten. Manuel informationdan bilgileri aldıktan sonra ilk aşağıda da fotoğraflarını göreceğiniz Yeşil Cami Müzesine gittim. Aslında adı bu değil. Googleden de baktım, bulamadım. Tek bildiğim Yeşil Caminin yakınlarında olduğu. Müzeye giriş ücreti verdiğimi hatırlamıyorum ve günlerden pazardı ama bir görevliyle konuştuğumu hatırlıyorum.
 |
| Müze kitabesi |
Bursa denilence akla gelen her şey bu müzede var. Hacıvat-Karagöz, tarihi eserler, geleneksel kıyafetler, geleneksel eşyalar, çiniler, el yazması eserler...
İkinci Durağım Yeşil Cami Külliyesi
Osmanlı Devleti'nin 5. padişahı Çelebi Mehmed tarafından yaptırılan, cami ve türbedeki İznik çinilerinden dolayı "yeşil" adıyla nam salan külliyedir. Külliye "yeşil" adını, literatüre "üretilmesi imkansız seramik" olarak geçen mavi, yeşil ve turkuaz renkli İznik çinilerinden alıyor.
Aslında bu gezimin en önemli ayağı burası. Enteresan gelebilir ama rüyalarımda hiç gitmediğim halde Yeşil Camiyi görürdüm. Tabii rüyalarımdaki camiye hiç benzemiyordu ama burayı ziyaret ettikten sonra bir daha rüyamda görmedim.
Aralarda çektiğim fotoğraflar, Emir Sultan Camine doğru yürüyorum.
Emir Sultan Cami
Aşağıdaki manzaraya nazır Zeki Müren'in mezarı vardı. Allah rahmet etsin, güzel yerde yatıyor vesselam!
Ulu Camine doğru tekrar yollara düşüyorum. Buradan otobüse bindim çünkü uzak dediler ve yürüyecek hal kalmamıştı bende. Yukarıda bir öğrenciyle dertleştik demiştim ya söz konusu dertleşme buradaki durakta gerçekleşti.
 |
| Bursa Saat Kulesi |
 |
| Gazi Orhan Camii |
 |
| Koza Han |
Ve son durağım Bursa Ulu Cami
Detaylı bilgi için tıklayınız.
Evliya Çelebi’nin ifadesiyle Bursa’nın Ayasofya'sı olarak
adlandırılan Ulu Cami, her ne kadar az bilinse de tüm İslam eserleri
içerisindeki en kutsal mekanlardan birisi olarak kabul edilmektedir.
İçerisindeki şadırvanı, tüm uzay sisteminin oymacılıkla işlendiği hala sırrı
çözülemeyen minberi ve sanatının doruklarındaki hat eserleri ile Bursa'nın
göz bebeğidir. Meşhur Karagöz-Hacivat'ın inşaatında çalıştığı cami olarak da
bilinir.
Uludağ'a çıkamadım çünkü teleferik tadilattaydı.
Osmanlıya başkent yapmış bir yerde bir sürü Osmanlı Eseri var ama maalesef gidemedim. İnşaallah vaktin bol olduğu bir zamanda tekrar gideceğim :)
Eklemek istediğiniz bir şey olursa yorum yazmaktan çekinmeyiniz:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder