Kapadokya'ya ilk gittiğimde Asmalı Konak çekiliyordu. Çarşılarda pazarlarda o zaman fenomen olmuş dizi karakterleri kullanılarak satış yapılıyordu. Seymen Ağanın gittiği tepe, Seyhan Ağa'nın mangal yaptığı mekan, Dicle'nin sürmesi, bilmem neyin saç süsü vs...
İkinci kez gitme şansı bulduğumda da durumda pek bir değişiklik yoktu. Sadece dizi ve karakterleri değişmişti. Hatta kaldığımız otelin hemen yanında bilmem ne dizisi çekiliyor filan diye reklam yapılmaya çalışıyordu. Farkında değiliz ama bu dizi ve filmler, iç turizmi olumlu oranda etkiliyor fakat yörenin önemli turistik değerini de sıfırlıyor. Yani tarihi ve doğal güzellikler reklam aracı olarak kullanılan dizi ve karakterlerin arkasında kalıyor. Belki geçici olarak para kazanılıyor olabilir ama dizinin sonlanması ile popülarite de bitiyor. Farkında değiller ama olan yurdum insanına oluyor. Gerçek güzelliği ıskalıyor... Düşünün dünyanın sayılı güzelliklerinden birine gelmişsiniz, dizi karakterinin kaldığı ev o kadar gözünüze sokuluyor ki gerçek güzellik flulaşıyor. Bazen de insanlar sadece o dizideki evi görmek için gelip tarihi yerleri es geçiyorlar.
Ildırı'daki çay evi sahibi ile sohbet ederken o anlattı. Fatmagül'ün Suçu Ne? çekildiği zaman (evet, burada çekilmiş!) gelenlere Erythrai antik kentinden bahsediyormuş; Efes'ten daha büyük gezin görün diye! Ziyaretçiler de sağ olsunlar bırak taşı toprağı Ahmet'in evi hangisi, onu göster diyorlarmış :)) Fıkra gibi...
Bu arada bu durum sadece Kapadokya'da değil bir çok dizi çekilen yerde yaşanıyor... Cumalıkızık, Kınalı Kar ile popüler oldu. Oraya gittiğimde şurası X dizisinin çekildiği ev, burası Y dizisinin çekildiği restoran vs.. gibi birçok bilgilendirici(!) tabela ve fotoğraflarla karşılaşmıştım. Ildırı'da Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisinin çekildiğini oraya gidince öğrenmiştim! Örnekler çoğaltılabilir...
Ayrıca Gümüş dizisi Ortadoğuya satıldıktan sonra Gümüş'ün evine turlar düzenlendiğini hatırlıyorum. Bir Tayland filminde de başroldeki karakter elinde seyrettiği Kore dizileri ve çekildiği yerlerin listesi ile seyahat etmişti. Bu durum sadece bize özel de değil yani!
Şimdi diyeceksiniz bu diziler olmasa zaten bu yerlerden bihaberdik. O da doğru!
İkinci kez gitme şansı bulduğumda da durumda pek bir değişiklik yoktu. Sadece dizi ve karakterleri değişmişti. Hatta kaldığımız otelin hemen yanında bilmem ne dizisi çekiliyor filan diye reklam yapılmaya çalışıyordu. Farkında değiliz ama bu dizi ve filmler, iç turizmi olumlu oranda etkiliyor fakat yörenin önemli turistik değerini de sıfırlıyor. Yani tarihi ve doğal güzellikler reklam aracı olarak kullanılan dizi ve karakterlerin arkasında kalıyor. Belki geçici olarak para kazanılıyor olabilir ama dizinin sonlanması ile popülarite de bitiyor. Farkında değiller ama olan yurdum insanına oluyor. Gerçek güzelliği ıskalıyor... Düşünün dünyanın sayılı güzelliklerinden birine gelmişsiniz, dizi karakterinin kaldığı ev o kadar gözünüze sokuluyor ki gerçek güzellik flulaşıyor. Bazen de insanlar sadece o dizideki evi görmek için gelip tarihi yerleri es geçiyorlar.
Ildırı'daki çay evi sahibi ile sohbet ederken o anlattı. Fatmagül'ün Suçu Ne? çekildiği zaman (evet, burada çekilmiş!) gelenlere Erythrai antik kentinden bahsediyormuş; Efes'ten daha büyük gezin görün diye! Ziyaretçiler de sağ olsunlar bırak taşı toprağı Ahmet'in evi hangisi, onu göster diyorlarmış :)) Fıkra gibi...
Bu arada bu durum sadece Kapadokya'da değil bir çok dizi çekilen yerde yaşanıyor... Cumalıkızık, Kınalı Kar ile popüler oldu. Oraya gittiğimde şurası X dizisinin çekildiği ev, burası Y dizisinin çekildiği restoran vs.. gibi birçok bilgilendirici(!) tabela ve fotoğraflarla karşılaşmıştım. Ildırı'da Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisinin çekildiğini oraya gidince öğrenmiştim! Örnekler çoğaltılabilir...
Ayrıca Gümüş dizisi Ortadoğuya satıldıktan sonra Gümüş'ün evine turlar düzenlendiğini hatırlıyorum. Bir Tayland filminde de başroldeki karakter elinde seyrettiği Kore dizileri ve çekildiği yerlerin listesi ile seyahat etmişti. Bu durum sadece bize özel de değil yani!
Şimdi diyeceksiniz bu diziler olmasa zaten bu yerlerden bihaberdik. O da doğru!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder